ABD’nin en büyük yoğurt şirketinin sahibi olan Hamdi Ulukaya’nın hikayesinden bahsedeceğiz sizlere. Ancak önce kendisini nasıl özetlediğine bakalım;
“Yoğurt ve peynir üreten mütevazı bir aileden geliyordum. Ankara Siyasal’da okurken dil eğitimi almak için ABD’ye geldim. Ancak Amerika’da bulunduğum süre içinde marketlerde satılan yoğurtların berbat olduğunu gördüm ve yoğurt üreten bir aileden geldiğim için bunun bir iş fırsatı olabileceğini fark ettim.”
1972 Erzincan doğumlu olan Ulukaya, Erzincan’ın İliç ilçesinde sütçülük yapan bir ailenin çocuğuydu. Burada ilk ve orta öğretimi bitiren Ulukaya, Ankara Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi eğitimi alıp 1994 yılında dil eğitimi için ABD’ye gitti ve 1997 yılında University of Albany’de eğitim görmeye başladı.
Kader Değiştiren Satılık Mandıra İlanı
Sütçülükten gelen bir alışkanlığı olan Ulukaya, yoğurdun iyisinden anlıyordu bu yüzden de ABD’de yediği hiçbir yoğurdu beğenmiyordu. Bir gün satılık bir mandıra ilanı gören Ulukaya bunun bir fırsat olduğunu düşünerek ABD’nin KOSGEB benzeri bir kurumundan fon alarak mandırayı Kraft Foods’tan satın aldı. Mandıra ve fabrika toplamda 1 milyon dolardan daha az bir miktara Ulukaya’nın eline geçmiştir.
Çevresindeki insanlar Kraft Foods’un bu mandıranın iş yapabileceğini düşünce satmayacağını belirterek yanlış bir yatırım olduğunu düşündü. Ancak Hamdi Ulukaya’nın aklında bir şeyler vardı.
Chobani
Yoğurt yapma fikri hep vardı ama farklı bir şeyler de katmak istiyordu. Bu yüzden 18 ay süren bir tarif arayışı oldu. Başlangıçta sadece 6 çalışan bulunuyordu.
Özellikle küçük marketlerde seviliyordu ve alıcısı hep vardı ancak büyük patlama 2009 yılında süpermarket zincirleri olan Wholesale Club ve Costco’nun Chobani’yi satmalarıyla başladı.
“Siparişlere yetişmekte güçlük çekiyorduk, ancak durumun böyle olacağını içten içe biliyordum. İyi bir şey ürettiğimizin farkındayım. Koca bir fabrikayı, iş yapmadığı gerekçesiyle satan büyük bir gıda şirketinden alıp ona can verdik. Yeni bir bakış açısıyla büyük bir başarının elde edilebileceğini herkese gösterdik.”
Wall Street Journal’e verdiği demeçlerde insanların yoğurdu çok beğendiklerini, tavsiye üzerine yayıldığını söylüyor. Reklam ve tanıtım için bütçeleri de olmadığı için sosyal medyayı kullanma fikri oluştu. Daha sonra Ulukaya, blog yazarları ve fenomenlere ulaşarak tanıtım yapmalarını istediğini ve festival ve panayırlarda dağıtılmaları için kamyonlarca yoğurt gönderildiğini belirtti.
“Yaptığınız işi tutkuyla sevmeniz gerekir. Zira bazen iş, pek çok fedakarlıkta bulunmanıza neden olur. Ben aile hayatımı feda ettim. İlk 2 yıl fabrikada yatıp kalktım. Hala da fabrikada zaman geçirmeyi, tüm üretim sürecini yerinde takip etmeyi severim.”
Hamdi Ulukaya Şirketin %10’luk Hissesini Çalışanlarına Dağıttı
Ulukaya şirketin popülarite kazanmasından sonra satın almak için teklif verenler olduğunu ve bazı tekliflerin harika olduğunu söylüyor ancak yaptıkları işi çok sevdikleri için satmayı düşünmediklerini söylüyor.
Ulukaya ayrıca şirketin değeri 5 milyar dolara ulaştığı zaman şirketin %10’luk hissesini 2000 personeline dağıttı. Çalışanların tecrübe ve pozisyonuna göre hisse dağıtırken bazı personellerin 1 milyon dolarlık hisseye sahip oldukları belirtiliyor.
Başarı hikayeleri serimize ulaşmak için TIKLAYIN.
Görüşlerinizi yorum yaparak bizimle paylaşın.
Daha fazla haber için Twitter, Instagram, Telegram ve Youtube hesaplarımızı takip edebilirsiniz.
