Bu yazımızda sizlere 50 dolarlık bütçe ile kurulan ve şimdilerde dünyanın en büyük giyim markalarından biri olan Nike’ın tarihinden bahsedeceğiz.

Başlangıçta sadece 50 dolar ve kurduğu hayallere sahip olan Phil Knight, 1938 doğumlu. Oregon Üniversitesi Gazetecilik bölümü mezunu. Üniversite hayatında koşu takımında yer aldı. 1 yıl askerlik yaptıktan sonra yüksek lisans yapmak için Stanford Üniversitesi’ne başladı. Bir ödev yaparken aklına gelen bir fikirle koşu koçu Bill Bowerman’a gitti.

Aklına gelen fikir Japonya’dan spor ayakkabı ithal edip satışını yapmaktı. Koçundan da aldığı destekle kendini Japonya’da buldu ve koşu ayakkabılarının üretiminin yapıldığı Onitsuka şehrine gitti. Konuştuğu fabrikayla hayali bir şirket olan “Blue Ribbon Sports” adına ABD distribütörlüğü için anlaştı.

1966 yılında satışları arttırarak 84.000 dolarlık satışla yılı kapattı ve bu başarılı yılda halen ezeli rakibi olmaya devam eden Adidas’la da tanışmış oldu.

Onitsaku firmasıyla yapmak istediği 5 yıllık anlaşmanın 3 yılda kalması bir dönüm noktası oldu. Çünkü Phil, Onitsaku’ya alternatif bir marka yatarmak zorundaydı. Sonunda yollar ayrıldı ve kendi kanatları ile uçmak isteyen Phil, Nike markasını kurdu.

Hayali BRS şirketinden Nike şirketine geçiş

BRS şirketinin stratejisi Japonya’dan spor ayakkabıları ithal ederek ABD’de daha yüksek fiyata satmaktı. 1971 yılında ilk kendi tasarımları olan lastikli tırtıklı tabanlı ayakkabıyı yine Japonya’da ürettirerek daha ucuza mal etti. Kendi ilk tasarımlarıyla beraber isimlerini de değiştirerek Nike adını aldılar.

Koçu Bowerman ile beraber bir başarı yakalayan Knight, meşhur Nike logosunu da ilk olarak 1972 yılında Nike Cortez modelinde kullanmaya başladı.

Hem modayı takip eden hem de farklı renk seçenekleri sunan ilk marka olmayı başaran Nike, 1982 yılında basketbolcular için Air Force 1 modelini üretti ve bu ayakkabı sayesinde Michael Jordan ile sponsorluk anlaşması yaptı.

Nike, Air Jordan modelinden bir yıl içinde 100 milyon dolar kar elde etti.

“Yaptığımız en önemli şey ürünü pazarlamak. Pazarlama, şirketi bir arada tutuyor. Ürünün kendisinde bulunan tasarım öğeleri ve fonksiyonel özellikler sadece pazarlama sürecinin bir parçası” Phil Knight

80’li yılların ortalarında satışların düşmeye başlamasıyla beraber Knight sadece sporculara hitap etmediğini anlayıp spor yapmayan kişilere de ürünler üretmeye başladı. Ürün odaklı stratejisini değiştirerek pazarlama odaklı bir politikaya büründü.

1971’de Oregon’da kurulan Nike şirketi bugünlerde dünyanın neredeyse her yerinde insanlara hizmet veren bir marka oldu. 2018 yılında açıklanan 36 milyar dolarlık net gelir ve 1.93 milyar dolarlık kar ile bu başarısını sayılara da dökmüştür.

Başarı hikayeleri serimize ulaşmak için TIKLAYIN.

Görüşlerinizi yorum yaparak bizimle paylaşın.

Daha fazla haber için Twitter, Instagram, Telegram ve Youtube hesaplarımızı takip edebilirsiniz.